
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve Uyum Süreci Konusu MÜSİAD’da Ele Alındı
Stratejik Sektörler ve Politikalar Başkanlığı ve Hizmetler Sektör Kurulu iş birliği ile 05 Nisan 2018 Perşembe günü, 10.00-12.30 saatleri arasında MÜSİAD Genel Merkez’de “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve Uyum Süreci” ana başlıklı panel düzenlendi.

KVKK İnceleme Dairesi Başkanı Tuba Kendir Tunalı, KVKK Hukuk Dairesi Başkanı Demet Arslaner Keklikkıran ve KVKK Veri Yönetimi Başkanı Mustafa Erbilli’nin katılımlarıyla gerçekleştirilen programda, Kişisel Verilerin Korunması ve uyum sürecinin tamamlanması sonrası veri sorumlularının yapması gerekenler hakkında bilgilendirme yapıldı.
Süre Cumartesi Günü Doluyor
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren MÜSİAD Hizmetler Sektör Kurulu Başkan Yardımcısı Av. Çağlar Arslan, kişisel verilerin korunması kavramının günümüzde bir insan hakkı olarak kabul edildiğini belirtti. Arslan, 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6698 sayılı “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu” ile birlikte, 7 Ekim 2016 tarihinde Kişisel Verilerin Korunması Kurumu’nun kurulmasının öngörüldüğünü, söz konusu kanunun çerçeve kanun niteliğinde kaleme alındığını ve bununla birlikte kişisel veriler ile ilgili temel kavramlar ile hak ve yükümlülüklerin belirlendiğini ifade etti.
Kanunun yayımı tarihi itibariyle bazı yükümlülüklerin derhal yürürlüğe girdiğini vurgulayan Arslan, iş süreçlerinin Kanun’a uygun hale getirilmesi için ise iki yıllık bir süre tanındığını, bu sürenin 2 gün sonra 7 Nisan 2018 tarihinde dolacağını kaydetti.
Önümüzdeki günlerde Sicile kayıt yükümlülüğünün başlayacağının altını çizen Arslan, kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte getirilen rejime uyum sağlamanın Kanuni bir yükümlülük olduğunu söyledi.
Veri Kavramı Çağımızda Çok Değerli Bir Konu
Arslan’ın ardından kürsüye gelen MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Av. Kerim Altıntaş, özel hayat ve mahremiyet kavramlarının günümüzde göreceli bir hal aldığını ve zihinlerde tartışmaya açık bir konu olarak konumlandırıldığını belirtti. Anayasa ve uluslararası hukuk kurallarına göre, özel hayat ve özel hayatın korunması kavramlarının insan hakları zemininde ele alındığını ifade eden Altıntaş, bu konunun asla ihlal edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Yaşadığımız çağın bilgi çağı olarak nitelendirildiğini ve verilerin çok değerli bir duruma geldiğini kaydeden Altıntaş, “ “Bilgi Çağı” olarak anılan yaşadığımız bu dönemde, “BİG DATA” kavramı ortaya çıkmıştır ve en değerli şeyin “VERİ” olduğu ifade edilmektedir. Veri elde etmek için başvurulan usul ve yöntemler ile bu verilerin faydalı alanlarda kullanımı, çok büyük önem arz etmektedir.” dedi.
İnsan Haklarının Korunması Anlayışı İçin Doğru Bir Adım
Özel hayat ve mahremiyet hakkı kavramının, dönemin şartlarına göre farklı yorumlandığını vurgulayan Altıntaş, “Kanun yapıcıların amacı, dönem şartları değişse de, insanın elde ettiği birtakım teknolojik ya da bilimsel ilerlemeler söz konusu olsa da, temel insan haklarının, çizilen sınırlar dışına çıkılarak ihlal edilmesinin önüne geçmektir. İnsanların özel hayatlarına ve mahremiyetlerine ilişkin kişisel verilerinin gizliliği, kişilerin ya da kurumların inisiyatifine bırakılmayacak şekilde korunmalıdır. Bu bağlamda Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun, son derece önemli bir işleve sahip olduğunu ve Türkiye’de “insan haklarını koruma” anlayışının yerleşmesi için doğru bir adım olduğunu düşünüyoruz.” diye konuştu.
Kişisel Bilgilerin Korunması İçin Güvenlik Tedbirler Şart
Kişisel Verileri Korumu Kurumu Başkanı Prof.Dr. Faruk Bilir, veri temelli ekonominin doğmasının güvenlik tedbirlerini gerekli kıldığını ifade etti. Bilir, “ Veri dolaşımının bu denli kolaylaşması bir yandan kişisel veri işlenmesinin ilgililere daha iyi hizmet sunulmasına imkân vermesi ve kişisel verinin bir ekonomik değer halini alması nedeniyle veri temelli ekonominin doğmasına bir yandan da bu verilerin yetkisiz ya da kötü niyetli kişilerin eline geçmesine neden olmuştur. Bu durum, kişisel verilerin işlenmesi ve saklanması konusunda uygun güvenlik tedbirlerinin alınmasını zorunlu kılmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
Güvenilir Ülke Statüsü Kazanmak Adına Önemli Bir Gelişme
7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ilişkin olarak konuşan Bilir, “Yapılan düzenleme ile Türkiye’de kişisel verilerin korunması alanında çerçeve Kanuna olan ihtiyaç giderilmiş, kişisel verinin temel girdi olduğu finans, sağlık, sigorta gibi sektörlerde ülkemizin iş potansiyelinin artması ve sınır ötesi adli işbirliğinin etkin olarak gerçekleştirilmesi için büyük bir adım atılmıştır. Ayrıca Türkiye’nin AB ülkeleri nezdinde kişisel verilerin korunması bakımından güvenilir ülke statüsüne kavuşma noktasında da önemli bir kriter yerine getirilmiştir.” şeklinde konuştu.