
Kişisel Verileri Başkasına Verme/Yayma ve Özel Hayatın Gizliliği Suçu Arasındaki Fark
Ceza hâkimi olarak görev yapan katılanlar… ve … tarafından, sanık … hakkında farklı suçlardan dolayı mahkumiyet kararları verilmesi nedeniyle her iki katılana tepki duyan sanık …‘ın, katılan …‘ın eşi ile yan yana ve katılan …‘in yalnız başına günlük kıyafetleriyle poz vermiş şekilde çektirdikleri fotoğraflarını, katılanların kendi adlarına başka internet sitelerinde (Facebook-Twitter gibi) açmış oldukları hesaplarından ele geçirip, bu fotoğrafları, slayt gösterisi şeklinde ve duygusal fon müziği eşliğinde, “… adliyesinin yasak aşkı” başlığı altında, katılanların arasında gayriresmi bir ilişki varmış algısı doğuracak biçimde, Youtube adlı video paylaşım sitesinde yayımladığı kabulüne konu olayda,
Katılanlar tarafından internet ortamında yayımlanan ve katılanların kamuya açık alanlarda günlük kıyafetleriyle poz vermiş şekilde çektirdikleri resimleri, katılanların başkalarının görmesini ve bilmesini istemeyecekleri özel yaşam alanlarına ilişkin görüntü olarak kabul edilemeyeceğinden, katılanların kişisel veri niteliğindeki resimlerini, hukuka uygunluk nedenlerinin bulunmaması nedeniyle hukuka aykırı olduğunda tereddüt bulunmayan bir yöntemle yayımlayan sanığın eyleminin, TCK’nın 136/1. maddesinde tanımlanan verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek, yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle sanık hakkında TCK’nın 134/2. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 12. Ceza Dairesi - Karar : 2017/870).